Harry Potter Hayranıyız !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Harry Potter Hayranıyız !

Harry Potter Hayranlarının Buluşma Noktası!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Serdümen
Hogwarts Müdire&Kedi
Serdümen


Kadın
Mesaj Sayısı : 470
Yaş : 27
Nerden : Gryffindor'dan... Nerden olacak ki zaten başka! Benden ne beklenir? Gryffindor'dan tabiki...
Lakap : Kedi,Besi yani genelde böyle söylerler.
Sihirli hayvanın? : Kedi
Kan Saflığı ? : Melez!
Kendiniz için söyliyecekleriniz:: : Cesuur! Kendi halinde, kimse ona karışamaz, çaktı mı yerdesin! *** Korsanlar ölmez karayip bölünmez! *** İntikam, bazen bir şişe romdan daha çok zevk verebiliyor insana...
Kayıt tarihi : 06/10/08

Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu Empty
MesajKonu: Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu   Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu Icon_minitimeÇarş. Ekim 08, 2008 7:21 pm

G-Mall Cinebonus sinemasında yapılan Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı basın gösterimi sırasında orada bulunan Kutlukhan Kutlu ve Sevin Okyay ile uzun uzun sohbet etme fırsatı bulmuşlar!

İşte röpörtaj aşağıda ! Shocked Very Happy

Biraz uzun ama (biraz değil bayağı Razz )

Filmin genel bir değerlendirmesini yapar mısınız?

Kutlukhan Kutlu: Çok fazla sıkıştırılmış buldum. Özellikle ortadaki Dumbledore'un Ordusu bölümlerini artık meramını anlatabilmek için çok fazla parça parça koymuşlar ve normalde filmde böyle bir şey vardır, yani montajla yüksek tempo geçebilirsiniz. Ama bir taraftan da bir sürü şey anlatması gerektiği için filmin ortasında, en iyi bölümleri gibi, en iyi anları gibi, sanki bir spor müsabakasının önemli anlarını verir gibi bir his yarattı.

Çok zor bir kitap bu uyarlanması hakikaten. Çünkü bir taraftan çok karanlık bir kitap, Harry'nin çok eziyet çektiği bir kitap, onu vermek kolay değil; bir taraftan da, serinin kendisi açısından çok önemli bölümler var. Onları da atlayamazsınız mecburen. Yani hakikaten başa çıkması zor bir iş bu, bu filmi çekmek. Onu, çoğu yönetmenin yapacağı gibi hayati bölümleri atlamadan ve aksiyonu vererek yapmayı tercih etmiş bunun yönetmeni.

Sonucunda, evet, anlatılması gereken şeyi anlıyoruz ama bir film olarak kendi iç temposu çok dengeli değil. Harry Potter filmlerinin tümünde aşağı yukarı var bu, belki üçüncüsü hariç; orda Alfonso Cuaron biraz daha hakim oluyordu. Ama üçüncünün genel tempo seyri daha uygun, daha kolay idare edebilirsiniz. Burda daha zor.

Bana öyle geldi ki, kitabı okumamış izleyiciler için onları koltuklarına kilitleyecek, filme odaklanmalarını sağlayacak temel bir konu belirlenmemişti. Sanki bir kopukluk vardı.

Kutlukhan Kutlu: Evet, ben de onu düşündüm. Bir kere Harry ile Dumbledore arasındaki bütün o gerilimin ne olduğunu nasıl anlayacak kitabı okumayan birisi? Biz biliyoruz okuyan insanlar olarak Harry'nin nasıl kafasını taktığını bu konuya. Dumbledore'un hikayenin sonunda ne kadar uzun bir şekilde anlattığını... Aslında bütün o açıklama bölümü çok uzun, biz hep bunun esprisini yapıyorduk, "bunu nasıl çekecekler filme" diye. Çünkü yarım saatlik diyalog çekmeleri lazım. E, hiçbir sinema seyircisi oturup yarım saat diyalog izlemek istemez, özellikle popüler sinema söz konusu olduğunda Harry gibi. Çok basit bir şekilde atmış o diyaloğu olduğu gibi ve meramını başka bir şekilde anlatmaya çalışmış.

Mesela bazı yerlerde altını çizmiş, aslında kitapta daha zor anlaşılan bazı şeyleri de risk alarak belirginleştirmiş, yorumunu yapmış. Ama bir taraftan da hakikaten çok hayati olan bir takım şeyler yok.

Bu filmdeki Snape ile ilgili bir şey sormak istiyorum. Bütün kitaplarda, onun iyi yanda mı kötü yanda mı olduğu her zaman bir muamma olarak kalıyordu. Belki bana öyle gelmiştir, fakat bu filmde sanki fazla disiplinli ve sert olsa da iyi yanda olduğundan şüphe duymadığımız bir Snape gördük. Siz ne düşünüyorsunuz?

Kutlukhan Kutlu: Herhalde bu bakış açısına da bağlı. Beşinci kitapta hatırlarsanız Snape'in başına gelenler çok daha ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor ve Harry bunu ilk başta kabul etmek istemiyor. Sirius'la da konuşunca aslında işin pek de kabul edilmeyecek bir yanı olmadığı ortaya çıkıyor. Sonuçta Snape'in o gruptan baya bir eziyet çektiği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, hiç olmazsa ona bir parça sempati duymamak çok zor. Ama tabi Snape, her zaman Snape.

Tabi burda sanki biraz 'sert, komik hoca' gibi bir yere yerleşti. İki filmdir öğrencilerin kafasına vurmalar falan, fakat Snape sadece kafasına vuran biri değil; hakikaten insanı okul hayatından bezdirebilecek bir hoca. Onu pek fazla alamıyoruz. Çünkü bunların hepsi karakterlere yeterince vakit ayıramamaktan kaynaklanıyor. Yani "Snape'i hemen vermemiz lazım" deniyor ve ne oluyor, Snape'i en sivri tarafıyla veriyorsunuz, biraz komik bir şey katıyorsunuz. Bu filmlerde o var.

Bence en büyük kaybı bu filmlerin, Harry. Harry'yi hiç anlayamıyoruz. Hermione ve Ron'la birlikte üçü ortak başrol gibiler. Ama kitapta herşeyi Harry'nin gözünden görüyorsunuz, burda o yok. O yüzden burdaki Harry karakteri kayıp bence.

Yedinci kitabı nasıl buldunuz? Hem sıradan bir roman, hem de bir final bölümü olarak?

Kutlukhan Kutlu: Final olarak, iyi bir final buldum. Şimdi bazı insanlar sanırım sürprizsizlikten biraz hayal kırıklığına uğramış durumdalar, yani genel hikayenin bağlanışıyla ilgili sürprizsizlikten... Ben gayet memnun oldum; çünkü bu tür öykülerde çok fazla sürpriz, öykünün kendisine sadık kalmamak anlamına geliyor. Benim beklediğim gibi bağlandı, ama Rowling arada bizi bir kaç dönemeçten geçirdiği için, yine de kafamda "yoksa öyle mi olacak, böyle mi olacak?" gibi soru işaretleri oldu ve bu bana yeterince heyecan verdi. Çok fazla insan değil ama bazıları takılmış, kendim adına Üçlü'nün, saklanma ve kaçış bölümlerini fazla uzun tuttuğunu düşünüyorum.

Zaten bu kitap diğerlerinden çok farklı olmuş, bir polisiye hissi var. Ekşisözlük okuyor musunuz bilmiyorum ama -

Kutlukhan Kutlu: Hayır, okumuyorum.

Oradan biri kitabın sanki film senaryosu yazılırmışçasına işlendiğini söylemişti ve genel görüş de filminin çok güzel olacağı yönünde... Siz ne dersiniz?

Kutlukhan Kutlu: Ben hiç katılmıyorum. Hayır, o fikre katılıyorum, senaryo gibi duruyor ama bu tür senaryo gibi yazılmış şeylerin filme aktarılırken, aslında hiç de o kadar senaryo gibi olmadığı ortaya çıkabiliyor. Çünkü filmlerin dili çok başka. Şimdi biz J.K. Rowling'in dilinin sürükleyiciliğine, sıcaklığına ve kolay okunurluğuna kapılıp gerçekten çok heyecanlı diyoruz. Ama onu resme dökemeye çalıştığınız zaman, çok fazla resim, çok fazla olay çıkıyor ortaya. Yani beş saatlik bir filminiz olsa harika bir film olur ama kimse beş saatlik film yapmıyor. O yüzden o tür şeyler biraz sorunlu oluyor. Bence aslında çok sürükleyici bir kitap, çok da iyi bağlıyor finali. Ama film deyince, bilemiyorum. Belki Harry Potter dünyasında daha sonra, bütün öykü bağlandıktan sonra filmleri yapılsaydı, tabi ki öyle bir şey olmaz etrafında bu kadar para dönerken ama, o zaman daha rahat bölünüp hikaye daha rahat anlatılabilirdi. Şimdiki gibi her kitaba bir film şeklinde yapıldığı için zor.

Peki, yedinci kitaptaki favori bölümünüz ne? Bu arada biz kitapları okuduk, spoiler verebilirsiniz.

Kutlukhan Kutlu: Spoiler

Spoiler

Kutlukhan Kutlu: Spoiler

Daha önce Sevin Hanım'la konuştuğumuzda, kitapları çevirirken bazı bölümleri özel olarak kendinize ayırdığınızı söylemişti. Örneğin beşinci kitapta Sirius'un tüle düştüğü bölümü Sevin Hanım almış.

Kutlukhan Kutlu: Tabi tabi, her kitapta oluyor. Mesela gelenek olarak şöyle bir şey var; evden ayrılma sahnelerini hep ben çeviriyorum. Hep öyle denk geliyor. İlk başta şans eseri öyle geldi üçüncü kitapta. Ondan sonra dördüncü kitapta da öyle geldi. Sonra da "artık ben alıyorum bunları, çünkü alıştım" demeye başladım. (gülüyor) Aslında 'çeviriyorum' derken, aslında ikimiz de çeviriyoruz ve birbirimize gönderiyoruz. O kadar çok birbirimizin yaptığı şeylere öneriler getiriyoruz ki, aslında ikimizin ortak bölümü gibi oluyor hepsi. Ama evet, mesela Sevin'in Sirius'lu sahnesine karşılık ben ormandaki Grawp'lu sahneyi aldım. Böyle özel tercihlerimiz oluyor.

Yedinci kitapta yeni terimler var mı peki?

Sevin Okyay: En az olan kitap.

Kutlukhan Kutlu: Evet, en hafif bu; daha çok eskiden gelen şeyler olduğu için... Var bir kaç tane yine de, ama az. Bu kitabın esprisi terimler değil.

Sevin Okyay: Benim anlayamadığım, bir buçuk aralıkla yazdığın zaman yüz iki sayfa olan bir sözlük var. Birinci kitaptan beri yapıyoruz, ben boyuna dönüp dönüp yaparım onu, sonra yeniden düzeltmiştim. Altıncı kitaptan eksik şeyler olabilir, çünkü kitabın havasına girince bir oraya bir oraya geçmiyorsun, sözlüğe yazmıyorsun falan. Ama onun dışında herşeyin olması lazım. Ama hala gecenin ikisinde Kutlukhan'ı arayıp "Abi biz bilmem ne'ye ne demiştik?" diye soru soruyorum. O da "bilmiyorum" diyor, gene kitapları alıyorum elime kontrol etmek için. Altısı da ortada...

Kutlukhan Kutlu: Evet, o çok oluyor. Özellikle yineleneceğini tahmin etmediğimiz şeylerde çok fazla karşılaşıyoruz.

Sevin Okyay: Ki ben bazı fiilleri bile yazmışımdır.

Kutlukhan Kutlu: Evet, sen çok titiz davranıyordun ve ben senin çok abarttığını düşünüyordum o notları alırken.

Sevin Okyay: Bak, ne kadar lazımmış ve azmış bile...

Kutlukhan Kutlu: Şapkasını tarif ederken mesela, o kelimeleri yazıyor. Ben "emin misin ya aynı şekilde tarif ettiğine" diyorum, "aynı şekilde tarif ediyor" diyor.

Sevin Okyay: Aynı şekilde tarif ediyor tabi. Ben yanına insanı da yazıyorum, "Kanca burunlu, yağlı saçlı Snape" mesela. Neydi adı, Quidditch hocalarınınki bile var bende.

Kutlukhan Kutlu: J.K. Rowling hakikaten aynı kelimelerle tarif ediyor.

Sevin Okyay: Yapıyor canım, onları oturtmuş. Bir de çevirirken bilemiyorsun, "buna kemer burun mu demiştik, kartal burun mu demiştik?" diye, hatırlayamıyorsun.

Terim konusunda sanırım bu sefer en merak edilen şey, kitabın ismi: Deathly Hallows.

Sevin Okyay: Biz bir şey bulduk Ölüm Emanetleri diye, ama YKY henüz onaylamadı.

Kutlukhan Kutlu: Şu anda belli değil hakikaten, o yayınevinin çok ilgilendiği bir şey.

Sevin Okyay: Aslında biz bunu da (beşinci film posterini gösteriyor) Anka Yoldaşlığı yapmıştık.

Kutlukhan Kutlu: Evet, ilk başta Anka Yoldaşlığı demiştik çünkü kitaplarda "anka" diye geçiyor. "Zümrüdüanka"nın daha güzel olup olmaması başka bir konu. Ama önceki kitaplarda hep "anka" diye geçirdiğimiz için kuşu, başka bir yaratık ismi sokmak istemedik. Ama yayınevi Zümrüdüanka'yı istemiş. İsimleri genelde çevirmenlerden çok, yayınevileri seçiyor açıkçası. Yani bize "Nasıl olsun?" diyorlar ama onlara iyi bir kitap adı gibi gelmezse, o zaman alternatif bakmaya başlıyorlar.

Bu filmin alt yazı çevirilerini nasıl buldunuz?

Sevin Okyay: Eskisine göre daha iyiydi. Büyüceşura falan, onun gibi kitaptan bir sürü şey vardı. Gerçi "Head Master"ı, "müdür" yerine "baş yönetici" demeleri de şık olmuş...

Kutlukhan Kutlu: Genel bir ilgi var hiç olmazsa kitaptaki terminolojiye.

Aslında fragmanlarda çok daha kötüydü. Resmen farklı anlamlar çıkıyordu.

Kutlukhan Kutlu: Genelde fragmanlara ayrı çeviri yapılıyor. Ona çok dikkat etmemiş olabilirler. Çok önceden geliyor ya fragmanlar, o yüzden normal filmin çevirmeni çevirmiyor. Genelde kimin çevireceği belli olmuyor o dönemlerde.

Sevin Okyay: Birinin eline vermişlerdir, o da takır takır birşeyler sallamıştır.

O zaman ben konuyu değiştireyim. Yeni bir kitap uyarlaması film geliyor, ki onu da siz çevirmiştiniz: Karanlık Cevher.

Sevin Okyay: Bir ve ikiyi ben çevirdim ama üçüncüyü yapamadım, verdim. Çünkü bu fuara yetişsin istediler. E, Harry'yleyim biliyorsun, bir de başka bir Raymond Chandler daha vardı Eylül'de.... Çok da üzüldüm aslında ama üç, çok kalındı; öbür kitabın bir buçuk katı falandı. Yani herhalde yapamazdım. Hoş daha ikinciyi yayınlamadılar galiba. Ocak'ta verdim ben.

Kutlukhan Kutlu: Evet, ama en güzel iki kitabı bitirdin. Ben üçüncüsünü o kadar beğenmiyorum.

Sevin Okyay: Ben de en az üçüncüyü seviyorum. İkincisi çok güzeldir.

Kutlukhan Kutlu: Ben birinciyi seviyorum.

Sevin Okyay: Birinciyi mi seviyorsun? Ben Will'i çok sevdiğim için, ikinci kitapta Will çıktığı için... Süper bir karakter olduğunu düşünüyorum. Lyra, bende dayak atma arzusu uyandırıyor. (Not: Lyra, Karanlık Cevher serisinin baş kahramanıdır.)

Kutlukhan Kutlu: Senin bu çevirdiğin çocuklara dayak atma arzunu hakikaten anlayamıyorum ben. (kahkahalar)

Sevin Okyay: Harry'de özellikle beşinci kitapta... Şöyle bir güzel dizime yatırıp, ama öyle böyle değil, temiz bi' dayak...

Sinema dergisindeki yazınızda söylemişsiniz, ben de çok merak ediyordum o sahneyi filmde. Ama o tarz bir gerilim yaratmamışlar.

Kutlukhan Kutlu: Hangisi? Dumbledore'la olan, odayı dağıttığı sahne mi?

Yok, Grimmauld'da Ron ve Hermione'ye kızdığı sahne.

Sevin Okyay: Evet, daha odaya girdiğinde kükrer büyük harflerle biliyorsun. (gülüyor)

Kutlukhan Kutlu: Filmde hem orda kükremedi, hem de Dumbledore'un yanında kükremedi.

Öpücüğü uzun tutmuşlar onların yerine.

Sevin Okyay: Filmde otuz saniye uyudum, o da öpücüğe denk gelmiş. Ama öpücük uzundu diyorlar, "o zaman bir dakika uyumuşum" diyorum. (kahkahalar)

Kutlukhan Kutlu: Evet, uzundu gerçekten. Zaten Cho'yu da sattılar filmde.

Sevin Okyay: Ne kadar anlamsız birşey ya...

Evet, sonra Veritaserum'la falan toparlamaya çalıştılar...

Sevin Okyay: Ama ne gerek var ki?

Kutlukhan Kutlu: Uzun sürecek çünkü. Ayrı bir yan öykü anlatması gerekecek.

Sevin Okyay: Zaten Hermione'nin uğursuzluk büyüsünü de koymamışlar.

Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkürler, çok keyifliydi.

Rica ederiz, bizim için de keyifli oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu Empty
MesajKonu: Geri: Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu   Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu Icon_minitimePerş. Ekim 09, 2008 5:56 pm

paylaşım için saol ama sanki biraz hatta baya önce yapılmış bi röpörtaj......
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serdümen
Hogwarts Müdire&Kedi
Serdümen


Kadın
Mesaj Sayısı : 470
Yaş : 27
Nerden : Gryffindor'dan... Nerden olacak ki zaten başka! Benden ne beklenir? Gryffindor'dan tabiki...
Lakap : Kedi,Besi yani genelde böyle söylerler.
Sihirli hayvanın? : Kedi
Kan Saflığı ? : Melez!
Kendiniz için söyliyecekleriniz:: : Cesuur! Kendi halinde, kimse ona karışamaz, çaktı mı yerdesin! *** Korsanlar ölmez karayip bölünmez! *** İntikam, bazen bir şişe romdan daha çok zevk verebiliyor insana...
Kayıt tarihi : 06/10/08

Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu Empty
MesajKonu: Geri: Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu   Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu Icon_minitimePerş. Ekim 09, 2008 6:33 pm

Birşey değil! Smile
(not: evet sanırım biraz geciktim bunu koymakla/afedersiniz şimdiden)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Röpörtaj: Sevin Okyay ve Kutluhan Kutlu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HARRY POTTER İLE RÖPÖRTAJ
» Melez Prens Filminin Oyuncularından Bir Röpörtaj
» Tom Feltonla Röpörtaj 6. Film Tiyoları “Final Sahnesi Ödümü Kopartıyordu!”

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Harry Potter Hayranıyız ! :: Büyücü Yeri :: Ortak Salon-
Buraya geçin: